Pterjium, yani halk arasındaki tabiriyle gözde et yürümesi veya göz et büyümesi oldukça yaygın görülen bir göz hastalığıdır. Gözün konjonktiva yapısında gerçekleşen bu hastalık göz içerisinde yavaş yavaş ilerlemektedir. Gözün beyaz kısmındaki bir zar tabakası olan konjonktiva, damarlar ve bağ dokusu yönünden zengindir. Bu dokunun anormal bir şekilde büyümesi ve kornea tabakasına ilerlemeye başlamasıyla pterjium hastalığı ortaya çıkar. Bu hastalığın ilk hali ise “Pinguekula” olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde et büyümesi göz kapağı aralığında ve buruna en yakın bölgede oluşur. Zamanla göz bebeğine doğru ilerleyerek kişinin görme kabiliyetinin zarar görmesine neden olur.
Pterjium Nasıl Oluşur?
Pterjium hastalığının oluşmasına neden olan pek çok etken bulunmaktadır. Bu etkenleri çevresel ve genetik yönelim olarak ayırmak mümkündür. Çevresel etkilere; güneşten gelen ultraviyole ışınları, tozlu ve kuru ortamlarda sıklıkla vakit geçirmek gibi örnekler verilebilir. Genetik olarak da eğer kişinin pterjium hastalığına genetik olarak bir yatkınlığı var ise hastalığın kendisinde görülme riski de o kadar fazladır. Bu nedenle hastalığın ilerlememesi ve görme kabiliyetinde herhangi bir zarar görülmemesi adına göz muayeneleri ihmal edilmemelidir. Çevresel ve genetik etkilerin yanında kişinin; kronik kirpik iltihabı geçirmesi, blefariti ve göz kuruluğu gibi hastalıklara sahip olması da pterjium hastalığını ortaya çıkarabilen etkenler arasında yer alır.
Pterjium Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Pterjium yalnızca tek gözde olabileceği gibi iki gözde birden de görülebilen bir hastalıktır. Kesinlikle bulaşıcı bir hastalık türü değildir. Kişi tarafından gözlemlenerek veya göz muayenesi esnasında fark edildiği takdirde tedavi için pek çok yöntem kullanılabilir. Bunlar arasından en uygun tercih dokunun korneaya ne kadar ilerlediği ve hastanın görme kabiliyetine ne kadar etkide bulunduğudur.
Tüm bu belirleyicilerin değerlendirilmesinin ardından erken ve orta zamanlı bir teşhis ise damla tedavisi ile dokunun ilerlemesi durdurulur. Bu yöntem genelde pterjium hastalığında uygulanan ilk tedavi adımıdır. Pterjium damla ile göz yüzeyinin kuruması engellenerek dengeli bir nem ortamı yaratılır. Göz damlasıyla beraber kişinin yapacağı yolculuklarda güneş ışınlarından etkilenmemesi adına UV blokajlı güneş gözlüğü de tavsiye edilmektedir. Bu yöntemler dokunun ilerlemesine engel olur ancak göz içerisindeki konumu ve görünümünü değiştirmez. Doku göz bebeğine ulaştığı durumda ise kişinin görmesi oldukça zor hale gelir ve artık hastalığın bu safhasında cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulur. Cerrahi müdahale ile doku göz içerisinden sağlıklı bir şekilde alınarak kişinin eski görme kabiliyetine kavuşması sağlanır.
